1. Anasayfa
  2. Din ve Hayat

İslamofobinin En Yaygın Tezahürleri

İslamofobinin En Yaygın Tezahürleri
0

Gizli açık tüm görünümleri, gerçekte çok çeşitli ve dinamik bir yapıya sahip olan İslam dünyasını, basmakalıp veya tek boyutlu şekilde yansıtarak İslamofobi’nin hem içselleşmesine hem de yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır. Bu görünümlere biraz yakından baktığımızda sorunun sadece terör korkusundan ibaret olmadığını, aynı zamanda kültürel, toplumsal ve psikolojik boyutlarla da beslendiğini görürüz. İslamofobi’yi tüm tezahürleriyle tanımanın, bu tür kalıp yargı ve temsillere karşı en etkili yaklaşımların neler olabileceğine dair güçlü bir kavrayışın ön koşulu olduğunu söyleyebiliriz.

  1. Terörle Özdeşleştirme

Müslümanların şiddet ve terör eylemleriyle otomatik olarak ilişkilendirilmesi, tüm toplumu “potansiyel tehlike” olarak yansıtan genellemeler.

  1. Kadınlara Yönelik Baskı

Başörtüsü veya tesettür gibi dini uygulamaların zorla dayatıldığı, Müslüman toplumlarda kadınların her zaman baskı ve zulüm altında yaşadığı, ezildiği inancı.

  1. Geri Kalmışlık ve Modernlik Karşıtlığı

İslam dünyasının bilim, sanat veya teknoloji gibi alanlarda ilerlemediği; “geri kalmış” bir kültüre sahip olduğu düşüncesi.

  1. Tek Kültür, Tek Kimlik Algısı

Müslümanların farklı coğrafi ve etnik kökenlere sahip olabileceği gerçeğinin göz ardı edilerek, tek tip “Arap-Müslüman” kimliğiyle sınırlanması.

  1. Medyada Olumsuz Önyargı

Filmler, diziler ve haberlerde Müslüman karakterlerin çoğunlukla kötü, radikal veya aşırı uç temsillerle yer alarak, ön yargıları güçlendirmesi.

  1. Komplo Teorileri ve “Gizli Gündem” İddiaları

İslâm’ın ya da Müslüman toplulukların “dünya düzenini ele geçirmek” gibi gizli ve organize bir amaç güttüğü yönündeki aşırı komplo teorileri.

  1. Kültürel Hiyerarşi ve “Eksik Medeniyet” Söylemi

İslam kültürünün “tamamlanmamış” veya “eksik” olduğu, gelişmiş medeniyet kategorisine dâhil edilemeyeceği görüşü.

  1. İslami Sembollerin Aşırı Dramatize Edilmesi

Özellikle cami, ezan, başörtüsü gibi dini ve kültürel sembollerin abartılı korku senaryolarına malzeme edilmesi.

  1. Dini İnancın “Takiyye” Olarak Görülmesi

Müslümanların aslında inançlarını saklayarak samimiyetsiz davrandıkları ve “gerçek niyetlerini” gizledikleri yönündeki önyargı.

  1. Mülteci Karşıtlığının İslamofobi’yle Birleşmesi

İslam coğrafyasından gelen sığınmacılara yönelik ayrımcı tutumların, İslamofobik önyargılarla iç içe geçerek “istemeyen, dışlayan” bir kitle oluşturması.

  1. Dil ve Aksanla Dalga Geçilmesi

Göçmen veya azınlık Müslümanların, aksanları veya isimleri sebebiyle küçümsenmesi, aşağılanması ya da alay malzemesi yapılması.

  1. İslam’ın Kültürel ve Sanatsal Katkılarının Göz Ardı Edilmesi

Tarih boyunca matematik, astronomi, mimari, edebiyat gibi birçok alanda yapılmış önemli katkıların yok sayılması veya görülmemesi.

  1. Sosyal Medya, Nefret Söylemleri ve Dezenformasyon

Özellikle dijital platformlarda hızla yayılan “sahte haber”, manipülatif içerikler, “meml”er veya hakaretlerle İslamofobi’nin beslenmesi (Mem: İnternet üzerinde anonim olarak genellikle popüler resim, video, kelime ya da cümleler şeklinde yayılan ve geniş kitlelerce manası bilinen içerikler)

  1. Kurumsal Düzeyde Ayrımcılık

İşe alım, barınma, eğitim gibi alanlarda Müslüman kökenli bireylere karşı daha katı tutumlar, güvenlik uygulamaları veya üstü kapalı engeller konması.

  1. İslamofobik Mizah

Karikatür, stand-up gösterileri, komedi dizileri ve benzeri mecralarda hakaret ve aşağılama üzerine kurulu “esprilerle” Müslümanların hedef hâline getirilmesi.

İslamofobi okuryazarlığı ile devam edeceğiz.

Hayırlı Ramazanlar…

1977 yılında Sakarya’da dünyaya geldi. 1994 yılında Adapazarı İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. Lisans öğrenimini 2001 yılında Selçuk Üniversitesinde tamamlayan Hakan Aydın, aynı üniversitede 2004 yılında yüksek lisans, 2008 yılında da doktora programını tamamladı. Mesleki yaşamına 2003 yılında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesinde başlayan Hakan Aydın, hâlen aynı fakültede dekanlık görevini yürütmektedir. İletişim tarihi, medya okuryazarlığı, dijital yeterlilikler Prof. Dr. Hakan Aydın akademik ilgi alanı olarak belirtilebilir. Bu konularda çok sayıda yayını ve üretilen bilgiyi toplumla buluşturma arayışının bir sonucu olarak koordinatörlüğünü üstlendiği uluslararası projeleri bulunmaktadır.  Medya ve din ilişkisi, Prof. Dr. Hakan Aydın’ın son dönemde akademik olarak ilgi duyduğu sorgulamaların başında gelmektedir. Bu amaçla 2017 yılında Medya ve din ilişkisi ve bunun eğitimsel değeriyle ilgili olarak araştırma, eğitim ve insan kaynağı alanında kapasite geliştirme faaliyetleri yürütmeyi amaçlayan Erciyes Üniversitesi Medya ve Din Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin kuruluşuna öncülük etmiştir. Hâlen aynı merkezin Müdürlüğü görevini yürütmekte ve merkez bünyesinde yayımlanan Medya ve Din Araştırmaları Dergisi’nin baş editörlüğü görevini üstlenmektedir. Prof. Dr. Hakan Aydın, yönettiği doktora tezleri ve yayınlamış olduğu makalelerle medya ve din alanındaki akademik bilgi birikiminin gelişimine katkı sunmaya devam etmektedir.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir