Rize Gezisinden Notlarım

Mükerrem Özdemir

Bu yıl özel aracımızla oğlum ve eşimle Rize Trabzon ağırlıklı gezimiz kısa da olsa güzel geçti. Şöför çift,sıcak havalarda menzilimiz, serin yaylalar ve bol yağmurları ile Karadenizin doğusu olunca…

Trabzon Beşikdüzü’nde ilk menzilimiz aile dostu Konya Yüksek İslam Enstitüsü ilk  Mezunlarından Abdullah Demir hocamızı ziyaret ettikten sonra Rize tabelasını akşam karanlığında zor farkettik. Muhteşem yağmur, arabamızın sileceklerine müsade etmiyordu bir müddet işaret lambalarımızı yakarak sağa uygun bir yere çektik. Misafir olacağımız dostumuzun  evine ulaştığımız da ise yağmur yaz sıcağını düşürerek devam ediyordu. Balkondan bakınca kuzeyimizde karadeniz ile aramızda ışıl ışıl Rize-Artvin yolu vardı.

Güneybatı istikametinde ise ruhuna ailecek fatihalar okuduğumuz   Cumhurbaşkanımızın

Annelerinin isminin verildiği Tenzile Erdoğan Yüksek Öğretim Öğrenci Kız Yurdu vardı.Ertesi sabah neredeyse o fırtınalı gürültülü hava yerini pırıl pırıl bir güneşe bırakmış çalışkan Rizeliler işlerine hatta çiftçiler çay bahçelerine hasada durmuştu.

Az sonra yanına kadar varıp herkesin fotoğraflar çektirdiği Dev Mozaik Eser çay bardağının o bölgenin ekonomisini taşıyacak kadar önemli olduğunu anladık. Gökyüzü, deniz ve yolların dışında, çay toplama merkezleri, çay fabrikaları ve ayakta durmanın marifet gerektirdiği çay bahçeleri işte endamlı Rize. İlk günü Rize Kalesi’ndeki kendine has susamsız simidi ile kahvaltılı başladığımız gezimizi Rize çarşı ve sahilini yürüyerek tamamlamış olduk. Ertesi gün ise Çamlıhemşin, Zilkale, Ayder Yaylası ve Tabii ki Ayder’de Halanın Yerinde oraya has tereyağı ve mısır unu ile yapılmış kuymak/muhlama ile nimetlendik. Kaçkar dağlarının kuzey yüzünü örten yeşillikler arasından coşkun akan, şelalelere bakmaya doyamadık.

Ayder Yaylası: 1218 m rakıma sahip, Fırtına Deresi’nin sesi içinde metrelerce yüksekten akan Gürgendibi ve Gelintülü Şelalesine yürüyüş mesafesinde ve diğer görülmeye değer pek çok yerin geçiş noktası konumundadır. Kaçkar Dağları’na kuzey yönünden yapılan tırmanışların başlangıç noktasıdır. Ortadoğulu turistlerin Ağustos sonu olmasına rağmen ilgisi çok devam ediyor, oteller, hediyelik eşyacılar, restorantlar müşteri akınındaydı. Evet 2.büyük gelir kaynağını sahada hissettik Turizmin hizmetinde doğal güzellikler ve nimetler. 5-6. Yüzyıllarda inşa edilen Zilkale Bizans Dönemi’nde doğu yönünden gelebilecek tehlikelere karşı güvenlik noktası olmuş. Osmanlı Dönemi’nde hem ticari hem de askeri açıdan önemli olan yolun güvenliğinin sağlanması ve kervanların konaklaması için kullanılmış ihtişamı ile kaçkarların beri yüzünde vadilere derelere ve polovit şelalesine bakıyor.

Kale sonrası tekrar Rize’ye inişe geçtik Fırtına Deresine/Vadisine indik ve yol boyunda çaylarımızı afiyetle yudumladık. Ev sahibimizin büyükleri medrese eğitimi almış klasik hocalardan Güneysu’da köyde olduğu için görüşemedik. Ama daha sonra Doğu İllerimizde medrese hocaları ile yapılan bir çalışmanın benzerinin Trabzon’da yapılmış olduğunu öğrendik. O bilgi notlarını da gezimizin arasına sıkıştırıp gönül gezisi yapmayı uygun gördük.