Bizimle İletişime Geçin

Edebiyat

Zaman Akıp Gider

zaman akıp gider/ âşık olur Atinalı Theseus’a/ Giritli Ariadne/ bir babaya ve Girit’e/ ihanetin adı olur bu aşk/ zaman akıp gider/ bu kez Helen’dir ihanetin adı/ böyle çıkar ortaya/ Agememnon’un Truva atı/ zaman akıp gider/ dökülür kanı Sezar’ın/ Roma senatosunun taşlarına/ Cassius, Casca ve Brutus’un elinden/ âh ille de Brutus.

EKLENDİ

:

Şair: Mehmet Kabakçı

zeytinlikten sonrası deniz

izini yitirdim bir patikada

evvelden kalmış

bu yük sırtımda

belki bir çocuk peşinden koşan

susuz kalmışım

azığım da yok üstelik

ve ilmek ilmek örülü alnıma yazılan

 

önce aldandı insan

zaman yoktu henüz

ilk aldanıştı

zincirden boşanmışçasına

geldi sonrası

ilk yasak çiğnendi

Çıkın!” dedi o zaman

Çıkın ve inin

birbirinize düşman olarak.

Hubût..

böylece başladı zaman

 

zaman akıp gider

kararır kalbi Kabil’in

ilk hırs, ilk kan, ilk cinayet

kaybolur Habil yüklü anılar

kibirle yürür yeryüzünde artık

Kabil’in çocukları

Âdem’in ikinci

Âdemoğullarının ilk pişmanlığı

 

zaman akıp gider

ihanet kol gezer

kırılabilir bir kristal de

Vâile ve Vâhile’nin ihaneti

dönmez iki nebi yolundan

zaman akıp gider

İmran kızı Meryem

Müzahim kızı Asiye

seslenir çağlardan

 

zaman akıp gider

âşık olur Atinalı Theseus’a

Giritli Ariadne

bir babaya ve Girit’e

ihanetin adı olur bu aşk

zaman akıp gider

bu kez Helen’dir ihanetin adı

böyle çıkar ortaya

Agememnon’un Truva atı

zaman akıp gider

dökülür kanı Sezar’ın

Roma senatosunun taşlarına

Cassius, Casca ve Brutus’un elinden

âh ille de Brutus

 

zaman akıp gider

bu kez çağlardan seslenen

Meryem oğlu İsa

marangoz bir kul

ve nebisi Allah’ın

çarmıhtaki Yahuda İskaryot

göğe çekilir kuşlar

İsa’nın rotasında

böyle girer halkaya Matthias

 

zaman akıp gider

saramadığım yaralarımdan girersin sen

kaybolursun içimin bulutlarında

sesin bir yıldız kayması

bir tren katarı senfonisi gibi

içimi ısıtan

ve asla yakalayamadığım

ellerin soğuğu kaybeden bir ateş

karları eritir gözlerin

 

zaman akıp gider

dağdağalı bir ayrılık

gölgesi karanlık bir beyazdın sen

bir su başında dindiririm

demiryolu gibi uzayan

gidişinin sancılarını

 

zaman akıp gider

bağırsam duyamazsın

sesim griye çalar..

Çok Okunanlar