Düşünce
3T (Tetkik-Teşhis-Tedavi)
Denetim, fizikî güçle değil bilinçle ilgili (internet okur yazarlığı diyorlar, o hikâye); bunu her aile yapamaz, ehil bir kurul kurulmalı ve bu kurul tavsiyelerde bulunmalı, zararlı içerikler/siteler teşhir edilmeli ama asla bir yasaklamaya gidilmemeli (yasak cezbeder), iç kontrol ve denetim (bilinç) güçlendirilmeli. Çok yakında ülkeler, aynen uyuşturucu bağımlılarına uyguladıkları tedaviyi (aşı, ilaç, izolasyon vb.) internet bağımlılarına da uygulamak zorunda kalacak/kalabilir.
EKLENDİ
-:
Yazar:
Hasan MetinTetkik, Teşhis ve Tedavi… Üçü de tıbbî terim; demek ki ortada tıbbî bir durum ya da hastalık var. Pandemi var ya! Pandemi de bir hastalık ama asıl hastalık/virüs çok daha başka; pandemi bu hastalığı hızlandırdı, bu hastalık pandemiden çok daha yaygın ve bulaşıcı.
Tetkik/Araştırma
Kim üretti bu hastalığı/virüsü? Yeni dünya… Amerika… Modern bilim… Savaş sanayii için. Başlangıçta Pentagon = Amerikan Silahlı Güçleri için üretildi, sonra yayıldı/yaygınlaştı; yaygınlaşınca bağımlılık yaptı, bizi kendine bağladı, bağlanılan her nokta/ân, big-braderin (brohter) bizi izlemesine ve her şeyimizi kaydetmesine imkân verdi.
Covid/Pandemi bu hastalığın daha da yaygınlaşmasına katkı yaptı. Uzaktan eğitim dendi, evlere mecburen internet bağlandı, zorunlu eğitim interneti de zorunlu etti ama çocuklar (uzaktan eğitim falan dinlemedi; yakını da tınlamıyorlardı zaten), ekranda bir göründüler, sonra kayboldular; öğretmenler sanal-boş ekranlara ders anlattı, gelen notlar ve çocuklardaki değişimler bunu gösteriyor. Pandemi bahanesi ile eve mahkûm olan bu çocuklar gece-gündüz uygunsuz videolara girdi, zararlı içerikler izledi, ölüm ve şiddet içeren oyunlar oynadı, hayatı oyun belledi, zehirlendi.
Bu çocuklar (yarın) çok basit bir engelde (sıkıntıda) şiddete başvurur, çaresiz kalınca intihara teşebbüs eder, ediyor da.
Teşhis/Tanıma
Sözünü edeceğim hastalık internet hastalığı ya da bağımlılığı…
İnternet bağımlılığı ciddi, tedavi edilmezse ölümcül bir hastalıktır.
İnternet, çocukların (ve ailelerin, ana-babaların) zihinlerini uyuşturarak, onları tembelliğe, sanallığa, düzensizliğe (ne uyku ne yeme-içme düzeni bırakıyor; gece-gündüz karışıyor) alıştırıyor, onların geleceklerine görünmez dinamitler/bombalar yerleştiriyor.
Yazık bu gençlere! Bunlar yarın yuva kurarak nasıl huzur bulacaklar?
Bu (virüs/ınternet) belki başlangıçta iyi niyet ve insanî fayda için icat edildi (atom bombası da öyleydi!) ama yaygınlaşınca kötüye kullanılmaya da başlandı. Kaç kişi interneti faydalı bir şey için kullanıyor, kaç saat kullanıyor? Niyet (iyi-niyet), aktif/faal, iyi ve mükemmel bir Tanrı tarafından denetlenmezse kötü sonuçlar verir, kötülük üretir. Tanrımız şeytan olursa cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşenir.
İnternet de böyledir. Bugün internet şeytanî yapıların elinde-emrinde, kontrolündedir; ona girerken de “Eûzu-Besleme” çekmek gerekmektedir.
Tedavi/Deva Verme/İyileştirme/Sağaltım
“Eûzu-Besleme” bir tedavî midir? Bence sığınılacak Mükemmel bir Tanrı’mız yoksa ve O Tanrı’nın emrine âmâde değilsek, yeterli/kesin bir tedavi değildir. Kesin tedaviyi şimdilik bilmiyorum ama ilk etapta şu iki şeyi/ilacı tavsiye edebilirim: 1) Sağlam içerik üretimi (eğlence/oyun, doğru bilgi, eğitici film/görsel vb.). 2) Sıkı denetim.
Denetim, fizikî güçle değil bilinçle ilgili (internet okur yazarlığı diyorlar, o hikâye); bunu her aile yapamaz, ehil bir kurul kurulmalı ve bu kurul tavsiyelerde bulunmalı, zararlı içerikler/siteler teşhir edilmeli ama asla bir yasaklamaya gidilmemeli (yasak cezbeder), iç kontrol ve denetim (bilinç) güçlendirilmeli.
Çok yakında ülkeler, aynen uyuşturucu bağımlılarına uyguladıkları tedaviyi (aşı, ilaç, izolasyon vb.) internet bağımlılarına da uygulamak zorunda kalacak/kalabilir.
Tehlike çanları çalıyor!
Bizde de minarelerden ezanlar okunuyor ama ‘ezan anlaşılmadığı, özümsenmediği’ için derdimize çare olamıyor. Ezandan sonra da Covid için Maske, Mesafe ve Musluk/Temizlik (3M) uyarısı yapılıyor. Oysa internet covidden daha tehlikeli yayılıyor ve hiçbir uyarı yapılmıyor. Üstelik devlet (diyanet) e-devlet, e-ödeme, uzaktan alış-veriş, internet bankacılığı gibi uygulamalarla interneti yaygınlaştırıyor.
Devlet de çaresiz… İki arada bir derede… Laik… Seküler… Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabiliyor. Bazen öyle bazen böyle davranıyor. Rüzgâr nerden eserse; oy ve para/döviz (siyasî ve ekonomik destek) nereden gelirse oraya yöneliyor; borçlu ve mahkûm.
“Allah, şöyle bir misal vermiştir: Birçok ortakları/efendileri olan bir adam (var); onlar hırçın hırçın çekişip duruyorlar, kendi aralarında anlaşamıyorlar. Bir de yalnız bir kişiye/efendiye bağlı selâmet içinde olan bir adam… Bu iki adamın hâli/durumu hiç, bir olur mu? Hamd Allah’ındır, fakat pek çokları bilmezler.” (39/Zümer, 29.)
Birçok efendimiz olursa ne yapacağımızı bilemeyiz. Bir ân önce efendimizi teke düşürmeli, gerçek efendiye = rabbe yönelmeli-yakarmalıyız.
“Lâ ilâhe illâ Allah.” demeliyiz.
Diyoruz ama bir türlü öteki efendilerimizi terk etmiyoruz.
Aslında tüm hastalıklarımızın ana sebebi/nedeni bu; tedavi de burada.
Tetkik, teşhis ve tedavi tavsiyesi, doktordan; tedavi bizzat hastanın kendinden.
(Bir doktor olarak tavsiyede bulundum. Bilim Doktoru olduğumu ama o unvanı kullanmadığımı biliyor olmalısınız; unvan kullanmıyorum diye bu ve başka konulardaki sözlerimi yabana atmayın; doktoru dinleyin de interneti ya az ya da iyi amaçla kullanın/kullandırın. İnternet ve şirk hastalığının/bağımlılığının şimdi sizde belirtileri yoksa da çok yakında görülecek. ‘Maske-Mesafe ve Musluk/Temizlik’ (3M’de işe yaramayacak!)