Bizimle İletişime Geçin

Din ve Hayat

Ahlak Kalitemizi Artırmak Zorundayız

Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin örnekliği birçok ahlaki ilke ve emir içerir. Buna rağmen ahlaklı olmadan iyi bir Müslüman/dindar olabileceğimiz ciddi bir yanılgıdır. Ve şunu unutmayalım ki; diğer insanlar bizim ahlaki/insani ilişkilerimiz üzerinden, bizim inanç ve değerlerimizi değerlendiriyor.

EKLENDİ

:

Beşer doğarız ve insan olma yolunda yol alırız. Beşerî insan kılan en önemli hususiyetlerinden birisi de “ahlak”tır.

İnsanın, ahlakı oranında, insanlığı da gelişir ve artar. Tabi tersi de geçerlidir.

“Kur’an-ı Kerim adeta baştan sona bir ahlak kitabıdır.” Yüce Yaratıcı’ya karşı, birbirimize karşı, komşuya karşı, topluma karşı, canlı ve cansıza karşı “ahlâklı” davranmak.

İnsanlığın ve özelde de kendi toplumumuzun bir ahlak sorunu olduğu vakıa. Örneğin kaç kişiye, bu söz verdiyse, tamam diyebiliyoruz; kaç kişiye acaba öder mi demeden borç verebiliyoruz; kaç usta işini düzgün yapar diyebiliyoruz, kaç esnafla güvenerek alışveriş yapabiliyoruz? Ve çoğaltalım gitsin. Tabi ki amacım karamsar bir tablo çizip, ümitsizlik oluşturmak değil. Fakat önce tesbit  ve teşhis yapıp sonra önerilerimizi yapmamız gerekiyor.

Şüphesiz her alandaki ahlaki bozulmanın birçok etmeni var. Psikolojik, sosyolojik, ekonomik, yanlış dini anlayış vb..

Ahlaki alandaki “kalitemizi” artırmadan, hiçbir  alanda “kalite”yi artıramayız.

Yüce Allah’ın dinini temsil gibi bir sorumlulukla karşı karşıya bulunan Müslüman toplumların, bir an önce ahlakın her alanında bir yenilenme, bir temizlenme/arınma yaşaması gerekiyor.  Zira biz Müslüman toplumlar Allah’ın dinini tüm insanlığa karşı, doğru ve güzel bir şekilde temsil etmekle yükümlüyüz.

Bir Avrupa ülkesindeki güven çıtası bizden çok daha yüksekse gerçekten düşünmek zorundayız.

Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin örnekliği birçok ahlaki ilke ve emir içerir. Buna rağmen ahlaklı olmadan iyi bir Müslüman/dindar olabileceğimiz ciddi bir yanılgıdır. Ve şunu unutmayalım ki; diğer insanlar bizim ahlaki/insani ilişkilerimiz üzerinden, bizim inanç ve değerlerimizi değerlendiriyor.

Yol göstericimiz Kur’an ve rehberimiz sünnetten bazı ahlaki ilkeler:

-Yüce Yaratıcı’ya hiçbir şeyi ortak koşma.

-Adaletli ol.

-Sözünde dur.

-Yalan söyleme.

-Hile yapma.

-Doğru ölçüyle tart!

-Hırsızlık yapma.

-Rüşvet alma ve verme!

-İnsanlara güler yüz göster ve selam ver.

-Başta anne-baba olmak üzere herkese özellikle de zayıflara iyi davran.

-Kibirlenme, kimseyi hor görme.

-Affedici ol!

-Emaneti (toplum ve kamu görevlerini) ehline ver.

-Haksız yere hiçbir cana kıyma.

-Öfkene hâkim ol!

Bunlar basit gibi, fakat değil. Bir toplumun, milletin insanlık kalitesini bunlar ortaya koyuyor. İnsanlığımızı yükseltmeden, Müslümanlığımız da yükselmiyor.

Ahlaklı olmayaı/davranmayı insanlığımızı ve Müslümanlığımızı zorunlu bir unsuru olarak görmedikçe ahlaki özellikler sadece bazı kişilerde kalmaya devam edecek. Oysa istenen, belli kişilerin değil bütün bir Müslüman toplumun büyük oranda bu ölçülere sahip olmasıdır. İyi yönlerimiz yok mu? Var elbette fakat yeterli değil.

İşe önce kendimizden ve yakın çevremizden başlayalım. Gelin her alanda insani/ahlaki bir kalite sürecine girelim ve azimle devam edelim. Her şey bir anda düzelmez fakat bir yerden düzelme sürecine başlar.

Çok Okunanlar