1. Anasayfa
  2. Din ve Hayat

Dinler, Gelenekler ve İslam: Köşe Taşı, Kilit Taşı ve Kayıp Halka Olarak Hz. Peygamber

Dinler, Gelenekler ve İslam: Köşe Taşı, Kilit Taşı ve Kayıp Halka Olarak Hz. Peygamber
0

1. Hiç bir din, boş ve beyaz bir sayfa halindeki (tabula rasa) bir toplumda ortaya çıkmamış aksine arkaplanında mutlaka bir inançlar silsilesi bulunmuştur.
2. Her gelişmiş din, içinde doğduğu avamın şekillendirdiği halk inançlarına muhadale ile başlar.
3. Dolayısıyla her gelişmiş dinin öncesindeki halkın Kaotik inancı, İslam öncesi cahiliye dönemine benzemektedir. Çin kültüründe geleneksel
halk inancı da böyledir.
4. Sonra bu halkın (avamın) inancını düzeltmek için devrimci tek bir kişi
uzlete çekilerek kavimden uzaklaşarak yüksek bir yerde trassut ve tehannüs ederek devrimci bir çaba içine girerler:
a. Bir kişi ya Halkın maneviyat ve psikolojisine yönelik ahlaki sessiz
bireysel ve yapa yalnız içe bakış devrimleri gerçekleştirir
5. Yahut bir başka kişi Halkın maddi ve cemiyet hayatına yönelik tüm
cemiyeti etkileyen dinamik çok ses getiren siyasal devrimler
gerçekleştirir ( Hz. Peygamber bunu Medine dönemiyle başardı.)
6. Her din bunların sadece bir boyutunu ele aldı. Geleneksel Çin halk inancına yönelik iki tepki verildi:Konfüçyanizm ve Taoizm

7. İslam ise hem ferde hem cemiyete yönelik devrimler gerçekleştirdi.
8. Hz. Peygamber birinci boyutu Mekkede ikinci boyutu Medine de
gerçekleştirdi.
9. Hz. Peygamber, eski peygamberle kendisini mukayese ettiği bir hadiste
bunun farkındadır ve kendisini şöyle anlatır:
10. Benimle benden önceki peygamberlerin misali şuna benzer. Bir adam
bir ev inşa etmiş ve bir köşede bir kerpiç yeri hariç, evi güzelce yapıp
süslemiş. Derken insanlar onun etrafını dolaşmaya başlamışlar. (Onun
güzelliğine) hayran kalmış ve; ‘Keşke şu kerpiç de yerine konsaydı’
demişler. İşte o kerpiç benim. Ben peygamberlerin sonuncusuyum.”
(Buhari, Menakıb, 18)

11.Muhammed Mustafa (SAV) aynı zamanda eski peygamberlerin iki
boyutunu uzlaştırdı; Hz. Musa’nın sosyal devrimleriyle inşa edilen İsrailin peygamberliğine dayalı monoteizmi ile Hz. İsa tarafından Havarilerle inşa ettiği Ahlaki monoteizmi uzlaştırıp Tevhidi enfüste ve afakta devrimci kimliğiyle
inşa etti. Yine Yahudiler Hıristiyanlar hiçbir şey üzerine değildirler derken
Hıristiyanlar Yahudiler hiçbir şey üzerine değillerdir derken
yeryüzündeki Davud’un tahtı ile İsa’nın göksel krallığını birleştirdi ve
yerin göğün krallığı Allah’a aittir, dedi. Her iki inancı uzlaştırdı.
12.Hz. Peygamber, aynı zamanda Hinduizm ile Budizm arasındaki uzlaşıyı
gerçekleştirecek olan ve Budha’nın aradığı “sağlam, sarsılmaz kayıp
halkadır” Söz gelişi Hinduizm: Nefsini labirentlere sokan heba etmiştir, diye asli öğretisi olarak kabul ederken Budizm’in asli öğretisi “Nefsini tezkiye eden felaha ermiştir.” diye öğretir. İslam ise bunu peş peşe gelen iki furuata ait ayet olarak sıralar. Bu iki geleneğin temel aldığı en asıl mesele İslam için sadece iki ayette ifade edilen bir teferruattır. Her geleneğindeki merkezi öğreti İslam için sadece bir ayrıntıdır.
13. Hz. Peygamber, aynı zamanda Aynı çağda yaşamayan, aynı coğrafyayı solumayan, aynı terminolojik dil kullanmayan, hatta birbirleriyle çelişen
dini gelenekleri de birleştiren KAYIP HALKADIR. SÖZ GELİŞİ Çin geneleklerinden Taoizm: Yol İnsanı büyütür ve eğitir derken; Hıristiyanlıkta İsa Mesih, Ben Yol, Hakikat ve Hayat (Via, Vera, Vita)’ın kendisiyim, der. İslam ise bu iki birbirinden farklı dünyayı ve gerilimlerini uzlaştırır: Bizi Sırad-ı Mustakim( İstikamet verip
düzeltici eğilip bükülmekten kurtaran Yol’a hidayet verecektir.

Mustafa Alıcı, 1969 yılında Erzincan'da doğdu. 1988 yılında Erzincan İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğrenciliği sırasında hafız oldu. 1993 yılında İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1996 yılında Marmara üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Dinler Tarihi anabilim dalında doktoraya başladı. Ocak 1996- Aralık 1996 tarihleri arasında bir yıl süreyle İtalya, Perugia'da Yabancılar İçin İtalyanca Üniversitesi'nde ileri düzey İtalyanca dil eğitimi aldı. 1996- 1998 yılları arasında İtalya, Roma’da doktora teziyle ilgili araştırmalarda bulundu. 1998 yılında 3 ay İngiltere'de, Bristol, Birmigham ve Londra'da doktora teziyle ilgili araştırmalar yaptı. 1995- 2010 yılları arasında Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Dinler Tarihi öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2011-2012 yılları arasında Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan yardımcısı olarak hizmet etti.2012 yılının yazında üç ay süreyle YÖK bursu ile İtalya’da akademik çalışmalarını sürdürdü. 2013 yılında Profesör olan ve2014 yılında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak atanan Alıcı, 25 Kasım 2017 tarihinde aynı fakültenin dekanlığına asaleten atanan Alıcı, 24 Nisan 2019 tarihine kadar bu görevi sürdürdü. Alıcı, Evli ve üç çocuk babası olup Arapça, İngilizce, İtalyanca ve Latince bilmektedir. Alıcı halen dinlerarası ve kültürlerarası ilişkiler, İslam irfanı, monoteizm, postmodern din bilimleri konularında çalışmalarını sürdürmektedir. Bazı çalışmaları şunlardır; 1. Dinler Tarihinin Batılı Öncüleri”(2008, 2011) 2. Evrimci Politeizm Devrimci Monoteizm (2014) 3. Din Bilimlerinde Klasik ve Çağdaş Metodolojik Yaklaşımlar (2017) 4. Postmodern Din Biliminin Batılı Öncüleri (Yayımlanmak Üzere)

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir