Kaynamış yumurtalar gibi sıcak
Evlerde su serpilecek avlular yok
Yıldızlar uzak
Gece çökünce büyük şehirler
Arsız canavar gibi kımıldayacak
Çatlaklarda böcekler
Kımıl kımıl antenleriyle
Ezan haykırışına egzoz karışık
Siniyor tuzlu nem kemiklerime
Eğilmiş masam yamulmuş köşeleri
Kayıyor imgeler sapsarı yapışık
Işınlar birer ok deliyor perdeyi
Sayfamda toz ve ölmüş pervane
Kavruk inşaat işçileri
Çalışıyor yorgun çekiçlerle
Çekiçler betonun başına iner
İner gibi örs kemiklerime
Savrulun rüzgârlar
Yağın bulutlar
Islansın sızlanan
sokak köpekleri de
Derinler sıcak su sıcak martı sıcak
Terli kahkahalar
Arka sokaklar sıcak
Güneşten kaçan yelkovan sıcak
Deniz buğulu şilepler türbeler
Eriyor susuz kubbe
Tütüyor mor minare
Şairler
Kargocular
Garsonlar
Her gün aynı müsveddeyi karalar
Acı satar gibi dolaşır hurdacı
Nerede sucuların
“Hiç durmayan çıngırakları”