1. Anasayfa
  2. Düşünce

Yakın Ateşleri!

Yakın Ateşleri!
0

 

Savaş tarihinde en kalıcı kuvvet caydırıcı güçtür.

Fethin büyüğü ise savaşsız kazanılandır.

Bu taktik aynı zamanda Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.)’in sünnetlerindendir.

Peygamber’imiz bir gece baskını ile Mekke’yi fethedebilirdi.

Böylece kendisine zulmedenlerden intikamını alıp yüreğini soğutabilirdi.

O, öyle düşünmedi.

Ordusunun hareketini çok gizli tuttu.

Mekke civarına ulaşınca askerlerini geniş bir düzlüğe yaydı ve hepsinden bir şey istedi:

Her biriniz bir ateş yaksın!

Düzlüğü dolduran ateşleri gören Mekke’nin reisi Ebu Süfyan kesin kararını o gece verdi:

“Bu ordu ile savaşılmaz.”

Zulmün Kısır Döngüsüne Darbe Vurmak

Peygamberimiz (s.a.v.) ahlaklı harp tarihini yazmaya devam etti.

Memleketinden kovulan biri için oldukça zor olan merhamet iklimini gergef gergef işledi.

“Ebu Süfyan’ın evine sığınan emniyettedir.”

“Hareme sığınan emniyettedir.”

Mazlum oldu ama asla zulmetmedi.

İntikam hakkıydı ama yapmadı, affetti.

Böylece zulmün kısır döngüsüne en büyük darbeyi vurdu.

Komutanlarına “Kabe’nin örtüsünün altında dahi bulsanız öldürün!” diye emir verdiği zulümde çok ileri gitmiş kişileri dahi affetti.

Böylece “kılıç fethi” yerine “gönül fethi” dünya harp tarihine geçti.

Fatih Sultan Mehmet’in Tevarüs Ettiği Yöntem

Fatih Sultan Mehmet aynı sünneti uyguladı.

Kendisini arkadan vurmaya yeltenen Karamanoğulları Beyliği’ne Akşehir Ovasında,

Rum Pontus Devleti’ne Karadeniz’de,

Konstantinopolis’te hep aynı yöntemi denedi.

Tevarüs ettiği ahlaki harp bunu gerektirdi.

İsrail’in Zulmüne Karşı Yakın Ateşleri!

Bugün Batı’nın pragmatist desteğiyle zulüm makinesine dönüşmüş İsrail hükümetine karşı Müslümanların ve zulme karşı herkesin yapması gereken ortak bir şey var:

Sahip oldukları ateşi en kuvvetli bir biçimde yakmak.

Bu ateş bireye, topluma ve yönetime özeldir;

Yazarın ateşi kaleminin kuvveti,

Şairin ateşi mısralarının coşkusu,

Basının ateşi doğru haberi çarpıcı haliyle dünyanın dikkatine sunmak,

Devletlerin vazifesi Allah’ın Tur dağını Yahudilerin başına kaldırdığı gibi İsrail hükümetin başına dikilerek güneşini kesmektir.

Bir ateşi söndüren ancak ondan daha kuvvetli yakılan bir ateş ihtimalidir.

O halde haydi yakın adalet ve merhamet ateşlerini!

Hılful’l-fudul gibi durun Ebu Cehiller’in, Ümeyye bin Halef’lerin karşısına.

Artık sönsün bu zulüm ateşi!

 

 

 

 

1969’da Tokat’ta doğdu. İlkokulu Çeltek Köyü İlkokulu'nda, Ortaokulu Zile'de tamamladı. Sağlık Meslek Lisesi'nin iki yılını Kırklareli, son iki yılını da Konya'da okuyarak 1987 yılında mezun oldu. 1993’de S.Ü. İlahiyat Fakültesi’ni, 1996’da Konya Sağlık Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. 1997-2000 yıllarında Yüksek Lisansını İslam Mezhepleri Tarihi alanında “İslam Düşünce Tarihinde İlk Akılcılar: Mutezile” teziyle tamamladı. 2017’de başladığı Kelam Anabilim dalındaki “Kelam İlminde Yenilik Arayışları ve M. Şerefeddin Yaltkaya’nın İctimai Kelam Projesi” başlıklı doktora çalışmasını 2023'de tamamladı ve Kelam alanında doktor oldu. 1987-1996 yıllarında Sağlık Bakanlığı, 1996-2015 yıllarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalıştı. 2015-2019 yıllarında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya ve Afyonkarahisar İl Müdürlüğü görevlerini ifa etti. 2019’dan beri Selçuk Üniversitesi’nde çalışıyor. 2019-2021 Yılları arasında Engelli Öğrenci Birimi koordinatörlüğü yaptı. Haziran 2023 tarihinden itibaren ise S.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Nasreddin Hoca Uygulamalı Ana Okulu Müdürlüğü görevini yürütüyor. Yazarımızın birçok eseri bulunmaktadır. Türk Aleviliği” (2006), “Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 S” (2013’), “Anadolu Aleviliği” (2013), “Akıl” (2016), “Bilge Kral Aliya’nın Camisi” (2018) adlı kitapları bunlar arasındadır. İngilizce ve Arapça bilen yazar evli ve 3 çocuk babasıdır.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir