Bizimle İletişime Geçin

Düşünce

Even Kişi Yol Alamaz

Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye / Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek. Derviş olan kişinin mütevazı olması alçak gönüllü olması gerekir. Ayette geçen “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme!” emrine uygun hareket etmesi, hadiste yer alan “Ölmeden önce ölünüz.” sırrına ulaşması gerekir. Allah aşkı ile yanan yüreğe sahip olan dervişin gönlündeki ateş, altını tüm yabancı maddelerden arındıran ateş gibi dervişi de tüm nefsanî özelliklerden arındırarak bezm-i elestteki saflığına döndürmesi, insan-ı kâmil hâline getirmesi gerekir.

EKLENDİ

:

Dünyadan yüz çeviren, kendini Allah’a veren, sürekli Allah’a ibadet ve taat ile meşgul olan kişilere derviş adı verilir. Anadolu’da ilk divan sahibi Yunus Emre’den başlayarak Yunus takipçisi şairler de derviş, dervişlik ve dervişleri konu alan birçok şiir kaleme almışlardır. Bir tarikata mensup olan bu kişiler dünya malına iltifat etmediklerinden ve bir tespih bir hırka anlayışıyla yaşadıklarından, dolayısıyla fakir oldukları için bu isimle anıldıkları da ileri sürülmüştür.

Gerçek dervişler kimseden bir şey istemezler ve istememeleri de bir tarikat kuralıdır. Derviş kelimesi, kapı eşiği anlamına da gelir. Tasavvufta bir şeyhin terbiyesi altında bulunan kişi demektir.

Derviş denildiğinde sabır akla gelir “Sabreden derviş muradına ermiş.” atasözümüz de bu duruma işaret eder. Sabreden, aza kanaat eden, olanla hatta olmayanla yetinen kimselerdir dervişler. Allah’a ulaşma yolunda nefsini terbiye eden bu kişilerin işleri de oldukça zordur.

“Dervişlik olaydı tâc ile hırka / Biz de alır idik otuza kırka” der şair. “Dervişin fikri neyse, zikri odur.” ifadesi de inanç amel birlikteliği noktasında önemlidir.

Dervişler hak yolunun yolcularıdır ve bu kutlu yola aşk atıyla çıkarlar. Yaptıkları işler bazı kişiler tarafından delilikle izah edilir. Yunus Emre

Derviş olan kişiler deli olağan olur

Aşk nedir bilmeyenler ona güleğen olur

derken bu duruma dikkat çekmektedir. Yine şair:

Dövene elsiz gerek

Sövene dilsiz gerek

Derviş gönülsüz gerek

Sen derviş olamazsın

ifadeleriyle dervişliğin zorluğuna dikkat çeker. Yunus Emre bazı şiirlerinde mahlas olarak “Derviş Yunus” ifadesini kullanır.

Derviş Yunus sen dahi incitme dervişleri

Dervişlerin duası kabul olağan olur

Yunus Emre takipçilerinden Niyazi Mısrî de derviş ve dervişlikle ilgili şiirler kaleme alan şairlerimizdendir. Beş beyitlik bir gazelinde dervişlerin özelliklerinden bahsetmekte ve dervişliğin nasıl olacağından bahsetmektedir. Bu yazımızın konusu da söz konusu bu şiirdir.

Derviş olan âşık gerek yolunda hem sâdık gerek

Bağrı onun yanık gerek can gözleri açık gerek

Dervişliğe soyunan, kendisini derviş olarak gören kimsenin öncelikle âşıklık sıfatına bürünmesi ve aşk yolunu, âşıklık vasfını gerçekten istemesi gerekir.

Dervişlik yoluna giren kimsenin aynı zamanda yüreğinin Allah aşkıyla yanması ve can gözünün, eşyanın hakikatini gören bir göze sahip olması gerek.

Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye

Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek

Derviş olan kişinin mütevazı olması alçak gönüllü olması gerekir. Ayette geçen “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme!” emrine uygun hareket etmesi, hadiste yer alan “Ölmeden önce ölünüz.” sırrına ulaşması gerekir.

Allah aşkı ile yanan yüreğe sahip olan dervişin gönlündeki ateş, altını tüm yabancı maddelerden arındıran ateş gibi dervişi de tüm nefsanî özelliklerden arındırarak bezm-i elestteki saflığına döndürmesi, insan-ı kâmil hâline getirmesi gerekir.

Zikr-i Hakka meşgûl ola, yana yana tâ kül ola

Her kim diler makbûl ola tevhîde boyanmak gerek

Derviş, sürekli olarak Allah’ı zikirle uğraşmalı, halk içinde Hak’la birlikte olmalıdır. Aşk ateşiyle yanıp kül olmalıdır.

İsteklerinin kabul olmasını diliyorsa Allah’ın birliğine, tevhide boyaması, bir ayette ifade edildiği şekilde Allah’ın boyasına boyanması gerekir.

Even kişi yol alamaz maksûdunu tez bulamaz

Yoğ olmayan var olamaz varını dağıtmak gerek

Dervişliği isteyen kişinin aceleci olmaması gerekir. Çünkü acele eden kişi dervişlik yolunda ilerleme kaydedemeyeceği gibi, acele etmesi sebebiyle emeline ulaşamayacaktır.

Kendisini/nefsini yok etmeyen, öldürmeyen varlık bulamaz. Tasavvufî ifadeyle Fenafillah’a (Allah’ta yok olma) ulaşmayan, Bekabillah’a (Allah’la var olma) varamaz. Bu nedenle nefsini öldürmesi benlik davasından vazgeçmesi gerekir.

Dervişlerin en alçağı buğday içinde burçağı

Bu Mısrî gibi balçığı her bir ayak basmak gerek

Dervişlerin en düşük derecede olanı, dervişi olgun bir buğday kabul edersek o buğdaya göre buğdayın burçağı mesabesinde olan bu Niyazi Mısrî, insanın bedenini oluşturan balçık toprak gibidir. Nefsinin ayaklar altında çiğnenen bir toprak gibi çiğnenmesi gerekir.

Çok Okunanlar