Bizimle İletişime Geçin

Rüya Günlükleri

Korkuluk

Sabah uyanınca pencereden arabama bakıyorum, ağaçların gölgesi altında, yerinde duruyor. Rüyanın bana ne demek istediğini anlıyorum. Dünkü iş teklifini kabul edemeyeceğimi söylüyorum, uzun boylu, çok özgüvenli konuşan adama. Mavi dosyaları geri gönderiyorum.

EKLENDİ

:

Bizimle çalış” dedi, markalı gömleği, parlak deri kemeri ile karşımda duran uzun boylu adam. Elinde mavi renkli dosyalar. “Bizimle çalışın, yola bizimle devam edin” diye ekliyor her cümlenin sonuna. Çok önemli bir proje imiş, yurtdışı gezileri varmış, hem de belli bir ücret ödenecekmiş proje ekibine.  Garip bir his var içimde, adamın anlattığı şeyler hoşuma gidiyor ama çok özgüvenli konuşması, iki de bir saçlarını manken edası ile düzeltmesi beni rahatsız etmişti.  Yanımdaki arkadaş bundan iyi teklifi nerden bulacaksın, der gibi gözlerimin içine baktı. Mavi dosyaları aldım ve kabul ettim. “Sözleşmeyi yarın imzalayalım”, dedi. Hatta ofislerine kahve içmeye davet etti bizi. Dosyaları kolumun altına sıkıştırıp düşünceli bir halde eve gittim.

Akşam televizyon izledim, uykum kaçmıştı. Televizyonda geç vakitte bir program vardı. Programdaki konuk, “Kişi rüyasında kötü bir şey görürse, onu rüyada düzeltebilir, rüyaya müdahale edilebilir” diyordu. Pek anlam veremedim. Televizyonda bu program devam ederken uyumuşum. Rüyamda arabamla bir yere gitmek istiyorum “Otobandan git” diyorlar, tabelalar da başka yol göstermiyor zaten.  Bahçelerin arasından giden bir yol vardı eskiden,  sormak istiyorum ama şimdi tek yol burası diye işaret ediyor yol görevlisi. Yol çok virajlı ve çok hızlı sürüyorum arabayı. Tam uçurumdan düşecekken kurtarıyorum, kayalara çarpacakken direksiyonu kırıyorum. Sonra bir düzlük alana park ediyorum arabayı ve tam o sırada arkasına dallar, çalılar bağlanmış bir traktör,  yolları toz duman ederek geliyor. Traktör geçerken dallar, çalılar arabamı çiziyor. Rüyamda rüyayı yoruyorum. “Araba, işim demek, arabam çizilirse benim de üzerim çizilir”, diyorum. Koşarak yolculuğa başladığım noktaya geliyorum. Sanki filmi başa sarıyorum. Otoban yolunu gösteren görevli bir korkulukmuş, elimle deviriyorum onu ve diğer yolu görüyorum. Yolculuğa yeniden başlıyorum. Sonra bahçelerin arasından kıvırılan yol beni çocukken oturduğumuz mahalleye getiriyor. Sıra sıra kavaklar, akasyalar, çınarlar… Arabayı kocaman bir çınarın ağacın altına park ediyorum.

Sabah uyanınca pencereden arabama bakıyorum, ağaçların gölgesi altında, yerinde duruyor. Rüyanın bana ne demek istediğini anlıyorum. Dünkü iş teklifini kabul edemeyeceğimi söylüyorum, uzun boylu, çok özgüvenli konuşan adama. Mavi dosyaları geri gönderiyorum.

Yaklaşık bir yıl sonra bu projeye katılanlar savcılık tarafında tutuklanınca rüyamı hatırlıyorum. Arabamı her gün bahçede ağaçların altına park etmeye devam ediyorum.

Çok Okunanlar