sırtıma vuran bu güneş evladı/ karşılaşmada tüm hikâyesini unutur/ unutur da akşam olunca/ ertesi sabah tek ayakla kalkar/ tek gözle görür tek elle çevirir topacı/ altın...
ey beni israil kehaneti/ koşmamı istedin ardından/ gelemezdim, deniz vurgundu/ gömleğini yırtamazdım arkandan/ aşkı beslemeyen vuslat yalandı/ bana hile karışmış dört yıl bıraktın.
Yaşamadan olmaz dostum. Yağmuru tatmayan yağmuru ne bilsin, karın lapa lapa yağışını ve sana vereceği duyguyu sadece seyreylemekle olmaz, ben biliyorum, belki sen de biliyorsun ama......
Gece kâbuslarla pençeleşeceksem kendim için pençeleşeyim. Sakın bana bencil, egoist, popülist, hümanizma ayakları filan çekmeyin. Ben bunları, bu düşünceleri böyle durup dururken yolda bulmadım. Bunları bulana...
şimdi sarıl ve atla ığdır/ türkülerin içinde yaşamak ve ölmek/ bu kadar kolay olmasa gerek/ “ığdırın al alması ay balam yemeye bal alması/ yar gelenden sonra/...
Bir adamın bir gece karanlıkta yaptığı her şey, gün aydınlık olunca açıkça belli olması gibi, diyen Halil Cibran sanki beni tarif etmiyor mu? Kahır okuma, demişim...
bir ece saçlarını yıldızlara bağlamış/ elimdeki kalemin mürekkebi kırmızı/ üstüm lâl, altım hıçkırık kokan boğaz/ parmakların incesi diyor/ yürü ya kulum, sağın solun beş adım/ bir...
Çocuk doğar, büyür, olgunlaşır, yaşlanır ve ölür. Görür, benimser, öğrenir, yapar. Eğitilmezse, yanlışı doğru, doğruyu yanlış yapabilir. Zamanla ilgisi ne, ilgisi budur işte. Doğar, belli bir...
Ziyaret saatinde kalabalık var. Tanıdıklar, arkadaşlar, aile efradı yavaş yavaş sökün ediyor. Hakkını yememek lazım, beni ilk ziyaret edenler arasında Mehmet Feyat ve Ersin Bayram, iki...
Ben şahsen geceyi yaşamamış olanı ile geceyi yaşamış olanı arasında fark gözetirim. Çünkü gece, varoluşun siteminden uzaklaşmanın, hesap ve kitabın ana durağı, ölümün gecikmiş yüzü, kimliğimizin...