Bulut ağlar, dağ ağlar, çağ ağlar, bağ ağlar!/ Hâlimize ölüler ağlar, sağır oldu sağlar!/ Gül ağlar, bülbül ağlar, su çağlar!/ Hilâle bakıp sessizce ağlıyor yıldızlar!/ Annem,...
Necip Fazıl’ı İmam-Hatip okulunda (lise) öğrenci iken çıkardığı Büyük Doğu dergisi vasıtasıyla uzaktan tanımış ve git gide tiryaki olmuştum. 1966 yılında Yüksek tahsil için İstanbul’a gelmiş...
Ailem çok eyi insanlar, egmegleri yenir, suları içilir. Çardagda, semaverden çay içmeyi çok severleridi. Onların sohbetine rüzgârda sallanan yapraglarımın hışırtısıyla eşlik ederidim. Dalıma gonan serçe, şarkısıyla...
Maaşının kesildiği haberini alan Neyzen Tevfik, vilayet özel kalemine giderek Vali’yle görüşmek istediğini bildirir görevlilere. Fakat bürokrasi çarkı, kendi düzeni içinde dönmektedir ve onun valiyle yüz...
Olmasaydı/ Bir yaz günü göğsüme düşen sancı/ Saçlarımı çarmıha geren rüzgâr/ Belki yine susardım/ Gölgem düşmezdi bir ikindi vaktine/ Olmasaydı bu Ağustos ağrısı.
Bir adamın bir gece karanlıkta yaptığı her şey, gün aydınlık olunca açıkça belli olması gibi, diyen Halil Cibran sanki beni tarif etmiyor mu? Kahır okuma, demişim...
Büyük sanatkâr ve şairlerin alkıştan ve ilgiden hoşlandıkları-istisnaları olsa da- genellikle sık sık görünen ve tanık olunan bir konudur… Necip Fazıl’ın şiir hayatı 3 devreye ayrılır...
Sanatçıların içinde bulundukları bu hâli idrak açısından Rollo May’ın yukarıda zikredilen cümlesi yeniden yorumlanmaya müsaittir. Zira yaratma eylemi kıskançlık ve fedakârlıkla açıklanabilir. Ve yine buradan hareketle...
Müzdelife’de vakfe yapıp namazlarını kılalar/ Meş’ar-i Harâm’da Allah’ı çokça analar/ Mina’ya doğru tekbirler ve dualarla yola çıkıp/ Akabe cemresine varınca taşlarını atalar/ Mina’dan seller gibi akıp...
Birkaç gün uğramıyorum tarlaya. Birkaç gün sonra, “Acaba doğruldular mı mısırlar?” diye merakla gittiğimde, evet, beklediğim gibi bütün mısırların doğrulup büyümeye devam ettiklerini, rükû hâlinden kıyama...